AK Parti Rize Merkez İlçe Danışma Meclis toplantısı Merkez İlçe Başkanı Sadettin Türüt ve Yönetiminin ev sahipliğinde İsmail Kahraman Kültür Merkezinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Toplantıya AK Parti Rize İl Başkanı Muhammed Avcı AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, AK Parti Rize İl Başkan yardımcıları, İl Kadın Kolu Başkanı Sema Yağcıtekin ve Yönetimi, AK Parti Rize İl Gençlik Kolu Başkanı Abdullah Oğuz Hut ve Yönetimi, İlçe Başkanları, Belde Belediye Başkanları, Belediye Başkan yardımcıları ve Belediye Meclis üyeleri, İl Genel Meclis üyeleri Belde, Köy ve mahalle başkanları ile sandık kurulu görevlileri katılım sağladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Merkez İlçe Başkanı Sadettin Türüt katılım sağlayan herkese teşekkür ederek, “Bizler Anadolu ikliminin, bu garip mevsimi ahir zamanın bu zaman has meyveleriyiz. Bizler biliyoruz ki, yüce sahibinden habersiz ve izinsiz dalından bir yaprak bile yere düşemez yine bizler biliyoruz ki, tesadüf denilen şey bir yalandır. Ancak ve ancak, yüce Yaradan’ın buyruğu ile kulunun temennisinin örtüşmesi anlamına gelecek olan tevafuk bizlere gerçeği ifade edebilir. Evet, kesinlikle ve kesinlikle o kişiler bu kişiler değil, bizzat bizler bu görev için Yüce Yaradan bizleri memur eylediği için buradayız. Eğer önümüzdeki yıllarda sağ isek, var isek yaptıklarımızın nerelere sebep olabileceğini sizler bile o gün orada olduğunuzda gördüğümüzde inşallah sevinçle hayretler içerisinde kalacağız. Bu sebepledir ki kim tarafından seçildiğimiz ve nasıl bir görev için seçildiğimizi bilerek, dava gemimizin küreklerine asılmamız gerekir. Çünkü bu geminin yükü adalettir, merhamettir, berekettir. Çünkü bu geminin silahları asalettir, cesarettir, ferasettir. Çünkü bu geminin yardımına yetişmeye çalıştıkları yetimlerdir öksüzlerdir gariplerdir. Hakları elinden hoyratça çekilip anlaşmış olan, Anadolu insanı İslam Ümmeti ve tüm dünyanın diğer mazlumlarıdır. Ama bu geminin, yine tesadüfen dümene oturmamış olan, bu zaman özel seçilmiş dümene memur edilmiş kaptanı, reisi vardır. Tüm mazlumların dualarıyla gemisini, fırtınalardan sıyrılıp, Hakk menziline yüzdüren, ve inşallah yüzdürmeye devam edecek olan, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu sebepledir ki bizlere düşen, günlük hayatta zalim nefsimizin bitmek bilmeyen istek ve arzularına uymamaktır. Bu büyük hedeflerin yanında, bazı aksaklıkları mesele etme alışkanlıklarımızı elimizin tersiyle itmektir. Bizleri böyle bir zamanda, böyle bir dava ve böyle bir lidere gönüldaşlığa seçtiği için Yüce Allah’a şükretmektir. Bir kere daha Allah rızası için niyet tazeleyerek, bu bahtiyar, bu nasipli, bu şanlı gemide, nice kutlu menzillere doğru ahiret hediyelerine niyetlenerek kürek çekmektir. Ve sefer bizim zafer ancak Allah’ındır demektir” dedi
Başkan Türüt’ün ardından İl Başkanı Avcı bir selamlama konuşması yaparak, Referandum süreci ile ilgili“ Çok yoğun çok tempolu bir sürecin inşallah sayın başbakanımız çok yakında startını vermiş olacak Bizde inşallah yakın bir zamanda başlamış olacağız. Biz il teşkilatı olarak şuanda seçim koordinasyon merkezimizi oluşturmuş bulunuyoruz ve yakın bir zaman diliminde de inşallah yeni bir vizyonla birlikte hemşerilerimizin karşısına çıkmış olacağız. Tabi bu saatten sonra teşkilatlara düşen vazife her zaman olduğu gibi kapı kapı dolaşmak, özellikle Rize teşkilatına daha özel bir vazife düşüyor burada çünkü biz her zaman Türkiye’nin en iyi teşkilatı olduğumuzu iddia ettik ve bu iddiayı da bugüne kadar yapmış olduğumuz icraatlarla almış olduğumuz sonuçlarla birlikte kanıtladık. İnşallah yeni referandumda da Türkiye birincisi olarak bunu yeniden kanıtlayacağız kanıtlamaya da devam edeceğiz diye ümit ediyorum.
İl Başkanı Avcı Anayasa değişikliği ile ilgili konuşmasında: “Anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyduk belki Recep Tayyip Erdoğan’dan önceki liderler mevcut sisteme ayak uydurma konusunda ciddi bir maharet sergilemiş olabilirler. Ama Rize’den Potomya’dan bir Anadolu evladı çıktı ve dedi ki “ben bu sisteme ayak uydurmayacağım kardeşim ben yetkimi milletten alıyorum hesabımı da millete veriyorum” ve bunun üzerine milletten aldığı yetkiyi millet lehinde kullanabilmek için on beş yıldır kendisine karşı girişilen amansız mücadeleye her şekilde cevap vererek, milletin hukukunu bu güne kadar korumuş oldu. Şimdi bu anayasa ile birlikte bu taslakla birlikte biz esasında şunu söylüyoruz. Özellikle Turgut Özal döneminde başlayan ve çevreden merkeze doğru gelen ve orta sınıf diye tabir ettiğimiz kesimlerin taleplerini karşılayabilecek bir anayasanın oluşabilmesi için yıllardır mücadele veriliyor. O zamanlar Başbakanımız olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan adeta didiniyor. Ama ne yazık ki bu ülkenin elitlerini bir türlü buna ikna edilemedi. Çünkü o elitler bize açık açık şunu söylüyorlardı “siz siyasal iktidarı ele geçirebilirsiniz iktidar olabilirsiniz ama bu devleti biz yönetiriz kardeşim” açık açık bunu söylüyorlardı. Şimdi bugün bir lider çıkıyor ve diyor ki “ben siyasal iktidarı elimde tutuyorsam millet egemenlik hakkını bana teslim etmişse bu devleti de ben yönetirim kardeşim” onun için bu anayasa taslağı milletin kendi egemenlik hakkının devlete nüfuz edebilmesi için milletin yetki verdiği kişilerin devleti yönetebilmeleri için zaruri hale gelmiş bir taslaktır. İnşallah milletimiz yapılacak olan referandumda çok yoğun bir teveccühle beraber evet oylarıyla beraber bu taslağı kabul edecek ve inşallah gerçek bir millet iktidarı bu vesileyle kurulmuş olacaktır. Diye umut ediyorum Tabi burada hepimize çok büyük vazifeler düşüyor. Mücadelenin nasıl bir mücadele olduğunu cumhurbaşkanımız hem televizyon konuşmalarında hem meydan konuşmalarında her seferinde dile getiriyor yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesini veren bir kadro olduğumuzu unutmamamız lazım. Bu kadronun en önemli detayları olduğumuzu unutmamamız lazım. Tarihin akışı içerisinde yaşadığımız bu süreç bize sıradan bir süreçmiş gibi gelebilir. Ama bu süreç tarihin konusu olmaya başladığı zaman edebiyatın, sanatın konusu olmaya başladığı zaman bugün başardıklarımızın ne kadar büyük bir başarı olduğunu o gün çok daha önemli bir şekilde idrak etmiş olacağız. Onun için bize düşen vazife şuanda liderimizin arkasında sarsılmaz bir karalılıkla durmaktır ona sahip çıkmaktır” dedi.
Son olarak AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk “Öncelikle Merkez İlçe teşkilatının bu danışma meclisindeki gördüğüm fotoğraftan duyduğum memnuniyeti ifade edeyim. Bu salondaki birlik beraberlik görüntünüz teşkilatın heyecanından hiçbir şey kaybetmeksizin her an seçim olacakmışçasına her an sefere hazır olacakmışcasına ortaya koyduğunuz bu eserden dolayı emek veren herkese teşekkür ediyorum. Rize’mizde kuruluşundan itibaren bu teşkilata emek vermiş burada olan ya da olmayan tüm kardeşlerime huzurlarınızda bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. Çünkü bu mücadelede devamlılık esastır. Biz makam mevki mücadelesi değil biz insanlığın yeniden ayağa kalkışının mücadelesini veriyoruz biz yüz elli yıldır kaybedilmiş mağlup bir medeniyetin insanlık medeniyetinin barış medeniyetinin eşitlik medeniyetinin mücadelesini veriyoruz. Ak Parti ile siyaset demek siyasetin insana ve millete hizmet demek olduğunun ifadesinin miladıdır 14 Ağustos 2001. AK parti ile siyaset Türkiye’de kendini bulmuştur. Ak parti ile siyaset kalkınma demektir. Ak Parti ile siyaset şehirlerin gülen yüzü demektir. Ak Parti ile siyaset insana tebessüm etmektir. AK Parti ile siyaset insanlarının gözünün içine bakarak var olmak demektir. AK Parti ile siyaset ahiret var ahiret diyerek bu dünyada atılan her adımın hesabını ahirette vereceğin bilinciyle ahirette kazanabilmenin yolunun bu dünyada insana doğaya ve eşyaya hizmet etmekten geçtiğin bilmenin adıdır. Bu birliği bu heyecanı Rize’mizde görmüş olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
Konuşmasına referandum süreciyle ilgili devam eden Külünk: “Terör örgütleri üzerinden Türkiye’ye küresel ölçekte savaş açıp, bu milletin elinden 15 temmuz’da milli bağımsızlığımızı almak istediler. Türkiye’yi sömürgeleştirmek istediler. Türkiye’den Türkiye Cumhuriyeti devletinin intikamını almak istediler 15 temmuz gecesi siz bu meydanlarda Türkiye’de 50 milyon insan meydanlar da 246 şehit 2195 gazi 15 Temmuz gecesi Recep Tayyip Erdoğan’ın ardında dimdik durarak bu ülkenin bir kez daha milli bağımsızlığını ilan ettik. Eğer 1.dünya savaşını niçin çıkarıldığını 15 Temmuz’un 1. Dünya savaşının bu ülkeye devamı niteliğinde terör örgütleri üzerinden bir dayatma olduğunu anlamaz isek, referandumdaki hayırcıları da anlayamayız.